18 Mart 2015 Çarşamba

Nüremberg Duruşması Filmi



Nüremberg Duruşması(Judgment at Nuremberg)Stanley Kramer'in yönettiği 1961 ABD yapımı filmdir.Gerçek olaylardan esinlenilmiştir.Ekim 1945 'te, ABD, Birleşik Krallık ve Sovyetler Birliği'nin açtığı, Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi'nde yapılan yapılan yargılamaları konu almaktadır.

Mahkemede Nazi Partisi "insanlık suçu, savaş suçları, dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak" suçlarından yargılandı. Dünya barışına karşı işlenen suçlar tanımından ilk kez bu davada söz edildi. Davalı 24 kişi ve 6 organizasyon ve davacılar da yukarıdaki ülkelerdi. Yargılanan 24 kişi beraat ve 10 yıl hapis cezasından idam cezasına kadar değişen cezalar aldılar. Çoğu idam edildi.

Nüremberg Duruşması filmi de bu yargılamaları konu almaktadır.Filmin esas konusu hakim mevcut yasaları mı uygular, yoksa bunlardan bağımsız adaleti mi sağlar ikilemidir.Aslında bu konu mevcut hukuk sistemlerinin kurulmasından beri tartışılan bir konudur.Film de bu ikilemi çok ilgi çekici bir anlatımla açıklamaya çalışır.Hakim önüne gelen olayda uygulanacak olan mevcut hukuk kuralını doğal hukuk kurallarına aykırı bulsa bile uygulamalı mıdır?Bu bağlamda filmde özellikle 'vicdan' meselesi sorgulanır.Mahkemenin savcısı tarafından İkinci Dünya Savaşı'ndaki dram videolarla etkileyici biçimde anlatılır.
Mahkeme bir Amerikan mahkemesidir.Hakim ve savcılar Amerikan iken savunma makamındakiler Alman'dır.Yargılananlar ise Hitler döneminde mahkemelerde görev yapan hakimlerdir.Savunmalarında; verdikleri kararların haklı olduğunu,o dönemdeki kanunları uyguladıklarını ifade ederler.Tanık olarak bu hakimlerin  yargıladığı kişiler gelir. Hitler döneminin en acımasız kanunlarından biri olan engelli ve zeka geriliği olan kişilerin neslin bu şekilde devamını engellemek amacıyla yok edilmeleri.Bilindiği gibi Hitler döneminin en belirgin özelliği saf kan bir alman ırkı yaratmaya çalışmasıdır.Bu nedenle engelli,akıl zayıflığı olan kişilerin yok edilmesi hakkında kanunlar çıkarılmıştır.Yahudilerin Hitler döneminde yaşadığı acılar,zorluklar da bilinen bir gerçekliktir.O dönemde Yahudilerin bütün hakları ellerinden alınmış,çalışmaları,yaşam hakları ellerinden alınmıştı.Alman ırkından olanların Yahudilerle konuşması,çalışması,evlenmesi yasaklanmıştı.Filmimiz de Hitler döneminde çıkarılan insan haklarına aykırı bu kanunlardan bahsedilir.Başta belirtiğim gibi yargılanan hakimler ve  avukatları  "Kanunu uygulamak suç değildir" mantığı üzerinden savunma yaparlar.Ancak uzun yargılamalar sonucunda ve tanıklar dinlendikten sonra Baş Yargıç Day Haywood insan haklarıyla,yaşama özgürlüğüyle bağdaşmayan bu kanunları uygulamanın "insanlığa  karşı işlenen bir suç" olduğuna karar verir ve Hitler döneminde adaleti(!)sağlamaya çalışan bu yargıçlar ceza almaktan kurtulamaz. Filmdeki en etkileyici replik de hakim Heywood'un filmin sonunda söylediği şu cümledir:"To be logical isn't to be right(mantıklı olmak haklı olmak demek değildir)".Hakim burada 'biz sadece kanunları uyguladık'  mantığı üzerinden savunma yapan,yargılanan hakimlerin ve avukatlarının savunmasını çürütmektedir.Gerçekten 1945'te  bu mahkemede yapılan yargılamalar sonuncunda ilk kez "savaş suçu " ,"insanlığa karşı işlenen suçlar","barışa karşı işlenen suçlar" tanımlanmıştır.Film bu kavramları kullanması açısından iyi bir hukuk filmi olma özelliğini kazanıyor.Mahkeme filmlerinin kilometre taşlarından biridir.Bu nedenlerden dolayı tüm zamanlara hitap edecek bir film olma özelliğini taşıyor.
Film hem Hitler döneminde yapılan haksızlıkarı konu alarak hem de hukuki terminolojiyi kullanarak 1945'te Nurnberg Askeri Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamaları doğru bir şekilde ele açıklayarak önemli bir mahkeme filmi olma özelliği kazanmıştır.İkinci Dünya Savaşı dönemini merak edenlerin ve hukukçu olan herkesin izlemesi gereken bir film...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder